Bak canım kardeşim,
Oyun dediğin illa kükresin, parlasın, bağırıp çağırmasın.
Bazen sessizlik daha tehlikelidir.
Majestic Forest işte tam bu kafada.
Oyunu açıyorsun,
gözün yeşile doyuyor.
Kafanda “bir çay demleyeyim” fikri beliriyor ama
makaralar dönünce işler değişiyor.
Ormanda sincap var, geyik var, baykuş var…
Ama asıl mesele: para ormanın içinde saklı.
Gizli değil ama öyle çat diye de gelmiyor.
Birkaç tur dönüyorsun,
bir bakmışsın sincaplar sıraya girmiş,
ekran bir ışıldıyor…
ve kazanç cüzdana pat diye oturuyor.
Freespin mi? Evet Canım, Hem de Orman Usulü
Majestic Forest’ta “scatter” sembolleri
adeta ormanın gizemli fısıltıları gibi.
Üç tanesi bir araya gelince
Free Spin başlıyor.
Ve o spin’lerde?
Bir simge seçiliyor.
O simge ekranın her yerine yayılabiliyor.
Resmen doğanın kanunu gibi:
Ne ekersen onu biçersin!
Geyik çıkıyor mesela,
ekranın tamamını kaplıyor.
Bir bakıyorsun
Ben ne ara bu kadar para kazandım? diyorsun.
Oyunda öyle çılgın animasyon yok belki ama
huzurlu huzurlu dönüyor,
ve dönmeye devam ettikçe sen diyorsun:
Ben bu ormanda kalmak istiyorum kardeşim!
Slotter’la Ormanda Kaybolmak Yok, Sadece Kazanmak Var
Ormana girdik ama teknoloji de lazım.
Majestic Forest gibi
içinde huzur olan bir oyunu
doğru yerde oynamazsan tadı kaçar.
İşte burada devreye giriyor: Slotter
Mobilde döndür,
tablette sakin sakin izle,
bilgisayarda tam ekran ormana dal.
Slotter’da oyunun hızı şahane.
Ekran pırıl pırıl, grafikler tertemiz.
Bağlantı sıkıntısı mı?
Yok.
Kasma?
Yok.
Sadece oyun, sadece sen,
ve ekranın içindeki doğa.
Bir de kazandıkça gelen o çıtırtı sesi var ya…
Sanki ormanın derinliklerinden gelen
devam et, doğru yoldasın mesajı gibi.
Herkes Şehirde Koşar, Bazısı Ormanda Kazanır
Majestic Forest,
belki çılgın değil ama
dinginliğin içindeki kazanç diye bir tür varsa, onun kralı.
Her dönüşte yaprak hışırtısı,
ve o hışırtının ardından gelen
kasa sesi…
